WordPress Şakası < title>Danger!< /title>

Beyoğlu Belediyesi’nden Yeni Saçmalamaca isimli yazıyı düzenlerken çıkan aşağıdaki uyarı ve devamında gerçekleşenler aptallaşmama neden oldu.

Otomatik kaydedilmiş sürümü göster dedikten sonra aynı saatte yapılan iki kaydı -ki tamamen aynı iki kayıt- karşılaştırmaya çalıştığımda Danger! başlıklı bir sayfa açıldı. Sayfada sadece bir imlecin yanıp sönmesi beni daha da tedirgin etti ancak sonunu görmeliydim :)

WordPress ekibinin The Matrix filmindeki bir sahneden özenerek bize hazırlamış olduğu küçük bir şaka :) Kim niçin aynı iki kaydı karşılaştırmak ister ki? ;)

Dahası Var :)



Beyoğlu Belediyesi’nden Yeni Saçmalamaca

Beyoğlu Belediyesi’nin değişimlerini protesto etmek için Asmalımescit’e asılmış olan tabelalar insanları inandırsa da Gülmek Yasaktır yazılı tabelayı görünce işin tepki nedeniyle yapıldığı ortaya çıkıyor.

Ilk başta benim de şaşırıp inandığım hatta buraya taşıdığım Koşmak Yasaktır tabelası ve Gülmek Yasaktır tabelasını aşağıda bulabilirsiniz.



Avusturya’ya gittim, geldim..

Lions Gençler Arası Değişim Programı (Youth Exchange Program) kapsamında 9-30 Temmuz tarihleri arasında Avusturya’da Vienna and Around isimli organizasyonda 1 hafta aile yanı ve 2 hafta kamp olarak 3 güzel hafta geçirdim..

Lions Gençler Arası Değişim Programının ne olduğu hakkında Ozan Güven’in şu yazısından ufak bir alıntı:

1961‘den beri Gençlerarası Değişim Programı yaklaşık 80 ülkede gerçekleştiriliyor, ve bireylerin diğer toplumlar hakkında bilgi edinmeleri sağlanıyor. Bu şekilde ülkeleri ziyaret eden gençler tarihi ve doğal güzellikler haricinde aile yapıları ve yaşayış hakkında da büyük bir izlenim ediniyorlar. Böyle organizasyonlar bizim gibi yurtdışında reklamını adam gibi yapamayan, ve imajı çok yanlış bilinen bir ülke için çok yararlı ve gerekli.

1 hafta boyunca Alman Daniel ile beraber Lukas’ın evinde güzel birşekilde konuk edildik. Aile bireylerinin yoğun iş temposu nedeniyle Daniel’le birlikte Viyana sokaklarında macera dolu 7 gün geçirdik. 4 tane harita eskiterek, neredeyse bütün sokaklara girip çıkarak bulduğumuz birbirinden tarihi binalar ve müzeleri gezdik. Akşamları Lukas’ın arkadaşları ile buluşup pub’lara gidip eğlendik. (Konuşmaların geneli Almanca olduğu için çoğunlukla tercümanlık yapması için insanlara yalvarıyordum.)

Dahası Var :)