ONURGUVEN kişisel şeysi

Her çocuğun illa ki denemiş olduğu ve kapağında ki halkaya üfleyince baloncuklar çıkaran oyuncaklar gerçekten benim ilgilimi çekerdi. Şimdiler de sokaklarda pille çalışan, aptal silah sesleri çıkarıp ardından yüzlerce balon çıkartan daha teknolojikleri satılıyor.

Ancak bu eğlencenin farklı boyutları da var: Geçen hafta Istiklal Caddesi’nde bir genç elinde tuttuğu iki sopayı birbirine bağlayan ince ip yardımıyla dev baloncuklar oluşturuyordu. Farkettim ki yurtdışında insanlar sabun-su karışımından oluşan sıvı sayesinde dev baloncuklar yapma olayını bir eğlenceden çok hobi olarak görüp, kişilerin bir araya gelmesini sağlayan bir uğraş haline getirmişler ve bu bağlamda organizasyonlar düzenliyorlar :)

Dahası Var :)

Elektronik posta yolu ile milyonlarca kişiye ulaştırılan, ardından Facebook gibi sosyal ağlarda paylaşılmaya başlanan 27 Ağustos‘ta gökyüzünde 2 tane Ay gözükeceği haberi dikkatimi çekti. Olayı internette araştırdığınızda yerli ve yabancı bir sürü sitede bu konu hakkında haberler görebilirsiniz.

Sosyal ağlarda ve Elektronik posta aracılığı ile gelen metin şu şekilde:

Hayatınızda ilk ve tek olacak DIKKAT!!!

Mars gezegeni Agustos’tan itibaren geceleri gökyüzünün en parlak cismi olacak. Mars çıplak gözle dolunay kadar büyük görünecek. 27 Agustos’ta Mars Dünya’ya 34,65 milyon mil yaklastiginda en büyük göründügü gün olacak.

27 Agustos gecesi 00:30’da gökyüzünü izleyin.

Dünyanin iki ay’i varmis gibi görünecek. Mars’in dünyaya bu kadar yakin gececegi bir sonraki tarih 2287 yili. Bunu dostlarinizla paylasin. Bugün hayatta olan hicbir kimse bu olayi tekrar göremeyecek..

Dahası Var :)

20. yüzyıla kadar neredeyse her evde en az bir kişinin pul koleksiyonu sahibi olması yerini şimdilerde film arşivlerine bıraktı. İnsanlar araştırıp buldukları pulları özenle inceleyip yıl, kalite gibi özelliklere göre koleksiyon kitaplarına yerleştiriyorlardı.

Bu pul koleksiyonları sevgiliyi eve atmak, arkadaşlara hava atmak gibi olaylarda çok büyük rol oynuyordu. “Gel sana pul koleksiyonumu göstereyim” espirisi/taktiği de bir çok kesim tarafından test edilmiş ve onaylanmıştır.

Son 2-3 senedir herkes film arşivi konusunda birbiriyle yarışır duruma geldi. Bu yarış Orjinal DVD satın alan ve internetten indiren olarak ikiye ayrılabilir. Ancak internetten indiren kişilerin arşivi satın alana göre daha zengindir. Çünkü internetten 1900’lü yılların filmlerine de erişilebilirken satın alırken bu filmleri bulmak neredeyse imkansız. İndirilerek yapılan arşivler genelde 5-6 filmi izleme maksatıyla başlar ve bağımlılık haline gelir. Bu bağımlılık nedeniyle başlarda düzensiz davranılır ve  bilgisayardaki sabit harddisk’te yer kalmaz, aranan film uzun uğraşlar sonucu bulunur.

Arkadaşlarımla konuşurken konu film arşivlerine gelince farkettim ki herkes farklı şekilde filmleri saklıyorlar. Bazıları uğraşmadan bilgisayarında bulunan ana/birincil sabit diskte indirdikleri yerde bırakıyorlar. Buna alternatif olaraktan ise 2. bir sabit disk, harici disk, online dosya barındırma servisleri, media server ve CD/DVD‘ler var.

Bu alternatiflerden hangisi bana uyar diyorsanız bu yazıyı okumaya devam edebilir ve aşağıda her biri için bulunan avantaj ve dezavantajları okuyabilirsiniz.

Dahası Var :)