ONURGUVEN kişisel şeysi

2010 FIBA Dünya Şampiyonasında 11 Eylül akşamı Sırbistan’i basketbol takımımız (nam-ı diğer 12devadam) 1 sayı farkla son saniyede yenerek yarın ABD ile Final oynamayı hak etti.

Çok zor bir şekilde gelen bu galibiyet sonrasında insanlar Twitter üzerinden sevinçlerini dile getirmeye başladı.

Maç bittikten yaklaşık yarım saat sonra “FINALdeyiz” kelimesi Twitter’da Trending Topics arasına girdi. (Trending Topics: Twitter’da o anda en popüler olan, girdiler içinde en çok geçen kelimeler arasından seçilir)

Daha sonra Türklerin ortak çabasıyla ‘#12devadam‘ da listeye girmeyi başardı. Yabancılar ‘#12devadam nedir?’ diye sormaya başladılar.

Aynı durum Aşk-ı Memnu dizisinin final gecesinde ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk ‘Recep Bey‘ dediği zamanda olmuştu.

Umuyorum ki #12devadam hashtagi hemen listeden silinmez..

12DEVadam‘a finalde başarılar.. :)

Babama gelen bir iş için araştırdığım ürün fotoğrafçılığı neticesinde ortaya çok güzel sonuçlar çıktı. Ürün fotoğrafçısı ürün üzerinde bulunan her detayı fotoğrafa yansıtmalı ve müşterinin fotoğrafa bakarak ürünü satın almasını kolaylaştırmalıdır. Tabii bu sadece standart çekimler için geçerlidir. Artistik ürün çekimleri bu söylediğimin dışındadır.

Ürün fotoğrafları genellikle lightbox adı verilen, ürünün gölgesini yok etmek için her tarafında ışık kaynağı bulunan kutular içerisinde çekilir. Bu kutuların fiyatları 55$‘dan başlıyor ancak tabii ki bunu almaya gerek yok! Evinizde bulunan karton kutunun yan ve üst kısmında oluşturacağınız pencerelere yerleştireceğiniz beyaz ampuller işinizi fazlasıyla karşılar.

Not: Işık kaynağından gelen ışığı yumuşatmak ve her noktanın eşit miktarda aydınlanmasını sağlamak için açacağınız pencerelere ince beyaz kağıtlar koyabilirsiniz..

Lightbox yapımı için buradaki ingilizce makaleye göz atın.

Dahası Var :)

Teknoloji gün geçtikçe gelişiyor ve cihazlar her sene giderek ufalıyor. Hayatı kolaylaştırdığına inanılan bu teknolojik cihazlar yalnız başlarına küçülseler/kısalsalar bir sorun olmayacak ancak onlarla beraber kurduğumuz cümleler ve kelimeler de kısalıyor.

1 sene öncesine kadar gençlerin sesli harf kullanımını azaltarak yazdığı mesajları anlayamayan ebeveynler de mesaj yollarken nbr?, nslsn?, tmm gibi kalıplar kullanmaya başladılar. Gerçekten bu kısaltmalarının hızlı yazmayı kolaşlaştırdığını size söyleyebilirim ancak bir süre sonra bu kısaltmalar günlük yaşamdaki yüz yüze konuşmalarda ve resmi yazılarda kullandığımız cümleleri de sınırlamaya başlıyor. Küçüklüğümden beri ailemin bana “Cümle kurarsan seni anlayacağız” demesini şimdi çok iyi anlıyorum.

Türkçe konuşmayı gerçekten beceremiyoruz!

Dahası Var :)